13 Şubat 2013 Çarşamba

Meme Kanseri ve Depresyon



Meme Kanseri ve Depresyon

Meme kanseri teşhisi, tedavisi ve sonrasında yaşam, sadece vücudunuzu değil düşünce tarzınızı da etkiler. Meme kanseri sonrasında kadınlarda sıklıkla oluşan depresyon ise çoğu zaman geçiştirilir ve tedavi edilmeden bırakılır.

Depresyon kelimesi genellikle “üzüntü” ve “ düşük ruh hali” olarak tanımlansa da aslında ciddi bir hastalıktır. Meme kanseri teşhisinden sonra stres, keder, öfke gibi birçok duygu bir arada yaşanabilir, bu normaldir, fakat bazı kadınlarda bu duygular daha yoğun bir biçimde çok uzun sürelerde devam eder ve daha önceden keyif aldıkları aktivitelerden uzak durmalarına ve nedensiz bir isteksizlik yaşamalarına sebep olur.

Araştırmalar(*) meme kanseri teşhisinden sonraki 1 yıl içerisinde kadınların %50 sinde depresyon veya yoğun kaygı oluştuğunu göstermiştir. İkinci, üçüncü ve dördüncü yıllarda bu durumda bir düşüş gözlense de kadınların %15 kadarının beşinci yılın sonunda bile birçok faktöre bağlanabilecek bu depresyon durumunda yaşadığı görülmektedir.

Depresyonda Olduğunuzu Nasıl Anlayabilirsiniz?

Eğer ‘iki hafta’ dan daha uzun bir süre;

*  Kendinizi üzüntülü, bitkin ve zavallı hissediyorsanız,
* Herzaman yaptığınız aktivitelerden keyif almıyor ve istek duymuyorsanız,
depresyonda olma ihtimaliniz vardır.

Bu durumda; lütfen aşağıdaki soruları da cevaplayınız;

* İştahınızda artma, azalma ve buna bağlı kilo alımı, kaybı oluştumu?
* Uykusuzluk çekiyormusunuz?
* Yerinizde duramıyor ve kendinizi fazlasıyla meşgul hissediyormusunuz?
* Çok yorgun ve enerjisiz hissediyormusunuz?
* Kendinizi değersiz ve suçlu olarak görüyormusunuz?
* Kararsızlık, konsantrasyon kaybı ve düşünme zorluğu yaşıyormusunuz?
* Devamlı ölümü düşündüğünüz oluyormu?

Bu 7 sorudan 5 veya fazlasına verdiğiniz “Evet” cevabı ciddi bir depresyon sorunu yaşayabileceğinizi göstermekte(**) ve vakit geçirmeden doktorunuz ile konuşmanız gerekmektedir.

Depresyona Yardımcı Olabilecek Çözümler

Konuşmaya çalışmak ve duygusal yardımlar meme kanseri stresi ile başa çıkabilmek için yararlıdır fakat zorlu durumlarda profesyonel yardım almak gereklidir. Unutmamanız gereken nokta depresyonun tedavi edilebilir olduğu ve ne kadar çabuk yardım alınırsa o kadar çabuk iyileşilebileceğidir.

Özellikle yumuşak ve orta dereceli depresyonlarda “konuşma terapisi” de denilen psikolojik terapinin etkili olduğu gözlemlenmiştir. Psikolojik tedavi, kişilerin negatif düşünce ve duygularını değiştirerek onları farklı bir şekilde düşünmeye ve hareket etmeye yönlendirmektedir.

Depresyon seviyesi orta derecenin üzerinde ise terapinin etkisi anti-depresan ilaçlar ile takviye edilebilir. Burada, anti-depresan ilaçlar hakkında yanlış bilinen bazı noktaları da açıklamamız gerekmektedir;

* Anti-depresan ilaçlar size kendinizi daha iyi hissettirip, insanlarla ilişkilerinizi kolaylaştırdığı halde inanışın aksine kişiliğinizi değiştirmezler,
* Depresyon semptomlarını azaltmak için bir anti-depresan ilaç kullanmak kişiliğinizin zayıfladığı anlamına gelmez ve sizi zavallı göstermez,
* İnanışın aksine anti-depresan ilaçlar bağışıklık yapmazlar. İlacı bıraktığınız andan itibaren eskisi gibi hissetmeye devam edersiniz.

Anti-depresan ilaçlar ve Tamoksifen

Anti-depresan ilaçlara başlamak, bırakmak ve dozaj değişimi meme kanseri tedavisi ve sonrasında doktor tavsiyesi ile olmalıdır çünkü bu ilaçların bazı türleri meme kanseri tedavisi ile etkileşim gösterebilirler. Örneğin; Paroxetine (Aromax), Tamoksifen’ in etkisini azalttığından dolayı meme kanseri tedavisi sürecinde kullanılmamalıdır fakat normal şartlarda anti-depresanlar aromataz inhibitörlerin etkilerini azaltmamaktadırlar.

Kendi Kendinize Yardım Etmek ...

* Aileniz ve arkadaşlarınızdan destek, yardım ve cesaret almaya çalışınız,
* Size kendinizi daha iyi hissettiren kişiler ile vakit geçirmeye çalışınız,
* İnsanların size tavsiye vermek yerine sizi dinlemelerinin daha iyi olacağını anlamalarını sağlayınız,
* Rahatlayınız ve yapmaktan hoşlandığınız şeylere vakit ayırınız,
* Naturel depresan sayılan “alkol” den uzak durunuz,
* Hastalığınız hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi toplayarak iyileşme sürecini en doğru şekilde geçiriniz,
* Herzaman “pozitif” düşünce yapısında kalmaya çalışınız,
* Fiziksel ve ruhsal sağlığınızın rutin kontrolleri için doktora gitmeyi unutmayınız,
* Destek gruplarına katılmaya çalışınız.
  
Kaynak: Depression and Breast Cancer, Breast Cancer Network Australia & Beyondblue: The National Depression Initiative, Aralık 2010.
(*) Burgess C. Cornelius V. Love S. Graham J. Richards M. Ramirez A. Depression and anxiety in women with breast cancer: five year observational cohort study. BMJ.330(7493):702, 2005
(**) American Psychiatric Association. Diagnostic and statistical manual of mental disorders, 4th. Edition, Washington D.C; AP, 1994.& International classification of diseases and related health problems, 10th rev. Geneva, WHO (World Health Organization); 1992-1994

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder