Meme Kanseri ve Depresyon
Meme kanseri teşhisi, tedavisi ve sonrasında yaşam, sadece vücudunuzu
değil düşünce tarzınızı da etkiler. Meme kanseri sonrasında kadınlarda sıklıkla
oluşan depresyon ise çoğu zaman geçiştirilir ve tedavi edilmeden bırakılır.
Depresyon kelimesi genellikle “üzüntü” ve “ düşük ruh hali” olarak
tanımlansa da aslında ciddi bir hastalıktır.
Meme kanseri teşhisinden sonra stres, keder, öfke gibi birçok duygu bir arada
yaşanabilir, bu normaldir, fakat bazı kadınlarda bu duygular daha yoğun bir
biçimde çok uzun sürelerde devam eder ve daha önceden keyif aldıkları
aktivitelerden uzak durmalarına ve nedensiz bir isteksizlik yaşamalarına sebep
olur.
Araştırmalar(*) meme kanseri
teşhisinden sonraki 1 yıl içerisinde kadınların %50 sinde depresyon veya yoğun
kaygı oluştuğunu göstermiştir. İkinci, üçüncü ve dördüncü yıllarda bu durumda
bir düşüş gözlense de kadınların %15 kadarının beşinci yılın sonunda bile
birçok faktöre bağlanabilecek bu depresyon durumunda yaşadığı görülmektedir.
Depresyonda Olduğunuzu Nasıl
Anlayabilirsiniz?
Eğer ‘iki hafta’ dan daha
uzun bir süre;
* Kendinizi üzüntülü, bitkin ve
zavallı hissediyorsanız,
* Herzaman yaptığınız aktivitelerden keyif almıyor ve istek
duymuyorsanız,
depresyonda olma ihtimaliniz vardır.
Bu durumda; lütfen aşağıdaki soruları da cevaplayınız;
* İştahınızda artma, azalma ve buna bağlı kilo alımı, kaybı oluştumu?
* Uykusuzluk çekiyormusunuz?
* Yerinizde duramıyor ve kendinizi fazlasıyla meşgul hissediyormusunuz?
* Çok yorgun ve enerjisiz hissediyormusunuz?
* Kendinizi değersiz ve suçlu olarak görüyormusunuz?
* Kararsızlık, konsantrasyon kaybı ve düşünme zorluğu yaşıyormusunuz?
* Devamlı ölümü düşündüğünüz oluyormu?
Bu 7 sorudan 5 veya fazlasına verdiğiniz “Evet” cevabı ciddi bir
depresyon sorunu yaşayabileceğinizi göstermekte(**) ve vakit geçirmeden doktorunuz ile konuşmanız gerekmektedir.
Depresyona Yardımcı Olabilecek Çözümler
Konuşmaya çalışmak ve duygusal yardımlar meme kanseri stresi ile başa
çıkabilmek için yararlıdır fakat zorlu durumlarda profesyonel yardım almak
gereklidir. Unutmamanız gereken nokta depresyonun tedavi edilebilir olduğu ve
ne kadar çabuk yardım alınırsa o kadar çabuk iyileşilebileceğidir.
Özellikle yumuşak ve orta dereceli depresyonlarda “konuşma terapisi” de
denilen psikolojik terapinin etkili olduğu gözlemlenmiştir. Psikolojik tedavi,
kişilerin negatif düşünce ve duygularını değiştirerek onları farklı bir şekilde
düşünmeye ve hareket etmeye yönlendirmektedir.
Depresyon seviyesi orta derecenin üzerinde ise terapinin etkisi
anti-depresan ilaçlar ile takviye edilebilir. Burada, anti-depresan ilaçlar
hakkında yanlış bilinen bazı noktaları da açıklamamız gerekmektedir;
* Anti-depresan ilaçlar size kendinizi daha iyi hissettirip, insanlarla
ilişkilerinizi kolaylaştırdığı halde inanışın aksine kişiliğinizi
değiştirmezler,
* Depresyon semptomlarını azaltmak için bir anti-depresan ilaç
kullanmak kişiliğinizin zayıfladığı anlamına gelmez ve sizi zavallı göstermez,
* İnanışın aksine anti-depresan ilaçlar bağışıklık yapmazlar. İlacı
bıraktığınız andan itibaren eskisi gibi hissetmeye devam edersiniz.
Anti-depresan ilaçlar ve Tamoksifen
Anti-depresan ilaçlara başlamak, bırakmak ve dozaj değişimi meme
kanseri tedavisi ve sonrasında doktor tavsiyesi ile olmalıdır çünkü bu
ilaçların bazı türleri meme kanseri tedavisi ile etkileşim gösterebilirler.
Örneğin; Paroxetine (Aromax), Tamoksifen’ in etkisini azalttığından dolayı meme
kanseri tedavisi sürecinde kullanılmamalıdır fakat normal şartlarda anti-depresanlar
aromataz inhibitörlerin etkilerini azaltmamaktadırlar.
Kendi Kendinize Yardım Etmek ...
* Aileniz ve arkadaşlarınızdan destek, yardım ve cesaret almaya
çalışınız,
* Size kendinizi daha iyi hissettiren kişiler ile vakit geçirmeye
çalışınız,
* İnsanların size tavsiye vermek yerine sizi dinlemelerinin daha iyi
olacağını anlamalarını sağlayınız,
* Rahatlayınız ve yapmaktan hoşlandığınız şeylere vakit ayırınız,
* Naturel depresan sayılan “alkol” den uzak durunuz,
* Hastalığınız hakkında mümkün olduğunca fazla bilgi toplayarak
iyileşme sürecini en doğru şekilde geçiriniz,
* Herzaman “pozitif” düşünce yapısında kalmaya çalışınız,
* Fiziksel ve ruhsal sağlığınızın rutin kontrolleri için doktora
gitmeyi unutmayınız,
* Destek gruplarına katılmaya çalışınız.
Kaynak:
Depression and Breast Cancer, Breast Cancer Network Australia & Beyondblue:
The National Depression Initiative, Aralık 2010.
(*) Burgess C. Cornelius V. Love S.
Graham J. Richards M. Ramirez A. Depression and anxiety in women with breast
cancer: five year observational cohort study. BMJ.330(7493):702, 2005
(**) American Psychiatric Association.
Diagnostic and statistical manual of mental disorders, 4th. Edition, Washington
D.C; AP, 1994.& International classification of diseases and related health
problems, 10th rev. Geneva, WHO (World Health Organization); 1992-1994
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder